8 Haziran 2011 Çarşamba

Rabbimle Hasbihal

Hayat uzun ve meşakkatli bir yolculuk doğumla ölüm arasında. Dertsiz tasasız kul yoktur en nihayetinde dünyanın faniliğine kapılmamak için. Lakin şu tarif edemediğim; engin denizlerde suyun ortasında kalmışımda boğuluyorum hissi nedir Rabbim. Nedir bu dünya insanlarının telaşı, aldatmacası yalan dolanı kumpası. Kendimi bir Dallas dizisinde gibi hissediyorum benden habersiz benimle gelişen olaylar silsilesinde.Bu da geçer yahu diyorum bu da geçecekte geçmiyor bu boğazımdaki düğümler ,Yutkunmakta zorlanıyorum ama gözlerimden akılan sicimlere hiç engel olamıyorum.Uzun süredir uyuyan yılanı (kin ve garezi) uyandırdım yine yanlışlıkla tılsımlı sözcükleri söyleyerek. Ne zannettim kendimi bilmiyorum ya da ne kadar güçlü zannettim. Hiç kimsesiz fakir ve yetim bir garibanın ne haddine hesap sormak ne haddine hakkını savunmak, sus pus kalmamak.
Öğrencilik yıllarımda Ankara’nın soğuk gecelerinde düğümlenirdi yine böyle boğum boğum boğazım. Bazen sabahlara kadar ağlar, bazen yazar çoğu zamanda okur, satır aralarında kaybolurdum. Hayatı ve durduğum yeri kaybeder yukarıdan sahnedeki oyunu izlermişçesine temaşa ederdim anı ve günü. Sırtımı yaslayacağım birkaç dostum vardı çözüm üretemese de sabrı ve hakkı tavsiye eden başımı her eğdiğimde dik dur diye salık veren. Böyle durdum ben ayakta bugüne kadar böyle mücadele ettim zorluklarla. Şimdi etrafta verdiği öğütleri inkar eden, arkandan kuyunu kazan görünüşü selim içi hain insancıklar. İnsanları sevmeden nasıl yaşanır, güvenmeden nasıl ilişki geliştirilir hele de karşındaki kardeşim demen gereken biriyken bilmiyorum ben bilemedim öğrenemedim. Vardır elbet bir sevenim vardır elbet sevmese de iyi niyet taşıyan içinde az da olsa insanlık ve merhamet barındıran. Onlar da sadece sabrı tavsiye eder oldu, haktan bahseden yok artık. Hakkı sadece ay ortasında aldığın maaş zanneder olduk artık. Aldın sus payını otur yerine ve her zulme katlan her hakareti çek; izzetini nefsini vs hadi her şeyi geçtim de adaleti de at gitsin bir yerlere. Ben adalet mücadelesi için bitirdim bu okulu, ben hakkı yükseltmek için gecenin karanlığında saklanarak yürüdüm fakülte koridorlarında. İçimden avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorken bunları susmak ve gözlerime bakarak herkes her şeyi anlasın istiyorum. Mücadele zeminine bakıyorum ne kadar farklı artık. O dönemler yel değirmenine karşı Donkişot gibiyim demiştim. Koca bir devlet, bir sürü akademisyen silahlı güvenlik, polis vs derken Rabbim nasılda tuttun ellerimden nasılda o beklemediğim bir anda bahara çevirdin kışımı. Aldığım diplomaya inanamayıp günlerce ağladım şükürden. Ama o zamanlar daha kolaydı her şey. Çünkü haklı bir mücadele zeminindeydim, çünkü düşmanım açık ve net kim belliydi.Şimdi her şey karışık herkes karışık; kararmış insanların yürekleri zihinleri.Bu karanlığın ortasından bir tek Sen çıkarırsın beni yine Rabbim. Sana sığınıyorum insanların vesveselerinden, Sana sığınıyorum korkaklaşmış, hakkı ve hakikati unutmuşlardan. Sen beni bana bile bırakma Rabbim. Beni düşmanlarıma gülünç duruma sokma. Aklıma, dilime en çokta dinime ve imanıma mukayyet eyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder